Allah c.c sanal alemde İslam için çalışan sitelerden
ve buradaki görevlilerden razı olsun ve başarılarının
devamını nasip eylesin inşallah
Sanal alemde ve sohbet chat sitelerinde yazışan
evli bayanlardan birinin aşağıdaki yazısını
ve diğer yazıyı okuyalım
ve biraz düşünelim isterseniz
Selamün Aleyküm kardeşlerim
bu yazıyı kaleme almamdaki amacım
biraz sizi düşündürmek ve beyninizde
bazı soru işaretleri
oluşturmak ve
bu soru işaretlerine yanıtlar bularak
benimle paylaşmanızı sağlamaktır
Ben evliyim ve evliliğim yıkılmak üzere
hayattan artık nefret etmeye başladım
çocuklarıma bir şeyler hissettirmemeye
çalışıyorum
Kızım İlkokul 1. sınıfta
oğlum ise ilkokul 4. sınıfta
eşim avukat bir bey
ve anlaşamıyoruz
bu yeni bir şey değil
evliliğimizin
ikinci senesi aramızdaki sevgi ve muhabbet
malesef yokoldu
sadece ona saygı duyuyorum
ve çocuklarıma bakıyorum
ama ben bu şekilde yaşamak istemiyorum
bir arkadaşım bana Beyin ve sinir hastalıkları
uzmanına gitmemi söyledi
ve gittim
bu nörolog bir bayandı
ve bana
" bazı kafanı taktığın şeyler var
ve çözememişsin nörolojik bir vakadır
depresyon ilaçları yazdım kullanacaksın "
diyerek ilaçları yazdı ve yaklaşık 1 yıl kullandım
ama bende ne yazıkki hiç bir değişim olmadı
sadece sersem gibiydim
eskisi gibi yaptığım işlerede odaklanamıyordum
hemen dikkatim dağılıyordu
ve eşimle olan mutsuz evliliğimde
ve hayatımda değişen hiç bir şey olmamıştı
yine mutsuzdum ve hayattan nefret ediyordum
doktorun verdiği
ilaç kutusundaki son ilacıda yutmuş
ve yeniden ilacı yazan
nörolog bayanın muayenehanesine tekrar
gitmiştim
ve ona ilaçların bir faydasını görmediğimi
ve namaz saatlerini bile unuttuğumu
dediğimde " namaz saatleriyle
bu ilaçların ne alakası var
sen kullanmaya devam et " demişti
bende artık kullanmak istemediğimi
Allah c.c a dua ettiğimi ve derdime bir çareyi
mutlaka Allah c.c ın göndereceğini ifade ettiğimde
bayan nörolog " şimdi bu nörolojik tedaviyle
ve kullandığın ilaçlarla Allah c.c ın ne alakası var "
demiş ve benim moralimi bozmuş ve tartışmıştık
eşimlede tıpkı bu doktorla tartıştığımız gibi
tartışıyorduk ve aslında eşimle sorunumuz bizim
farklı dünya görüşlerine sahip olmamız
ve eşimin benim dini inançlarımı hiçe saymasıydı
kendi yaşam biçimini
bana zorla kabul ettirmeye çalışmasıydı
yine bir arkadaşım bana psikoloğa gitmemi önerdi
ben gitmedim çünkü artık şunu anladımki
nörolog veya psikolog
veya farklı bir tıp alanındaki uzman
eğer dini inancı yoksa
ve batı normlarına göre tıp eğitimi almışsa
ve islami değerlerden habersizse
benim asıl derdimide anlayacağını hiç sanmıyorum
ve ne yapacağımıda inanın artık hiç bilmiyorum
Selamün Aleyküm kardeşlerim
SİBEL MELAHAT
YILDIRIM MÜCAHİT
Selamün Aleyküm kardeşlerim
ben Tıp Fakültesinde okuyorum
Ülkemizdeki Tıp bilimi ve
değerli Bilim adamlarımızla
aşağıdaki yazdığım konunun bir ilgisi yoksada
ben yinede bazı şeyler kaleme almak istiyorum
Tıp ilmi alanında Batı teknolojisinin
ve Batılı Bilim adamlarının
ülkemizden daha yüksek seviyede olduğunu
düşünenler var
aslında beyin gücü veya Bilim adamı
olarak bizler daha iyiyizdir
fakat elimizde teknolojik imkanlar eksik
Tıp elektroniği veya medikal malzemeleri
imal edemiyoruz ve bütün ilaçlarda yabancı ülkelerden geliyor
veya yabancıların ülkemizdeki tesisilerinde üretiliyor
ve elbette Tıp dilimiz ve eğitimimiz İngilizce'dir
ve elbette bu faktörlerin içine bazı kişilerin
ailesinden aldığı eğitim ve ilkokuldan başlayarak
aldığı eğitim gereği İslami Realite dışında bir Batı tarzı
düşünceye sahip olarak Tıp Fakültesine gelen genç
geldiğindeki gibi elbette mezun olduğundada
mesleğindede hayatındada
İslami Realiteye yer vermeyecektir
bundan daha doğal ne olabilirki
aslına bakarsanız
Batıda Medeniyetin olmadığı
o dönemlerde ve
Tıp ilminin henüz Batıda
gelişmediği o yüzyıllarda
Müslümanlarda hem medeniyet vardı
hemde Tıp ve diğer Bilim dalları
daha ileri düzeydeydi
Tıp Biliminde
İbn-i Sinaların yetiştiği
ve o zaman İspanya
diye bir devletin olmadığı
ve İspanya'nın
sınırları içinde kurulan
Endülüs Emevi İslam Devleti
zamanında İspanya'nın
Toledo Granada v.b gibi
şehirlerinde devrin en modern
Tıp Fakülteleri
Müslümanlar tarafından kurulmuştu
ve Bilim adamları yetişrilmişti
ve medeniyet ve Bilim
ve dolayısıyla Tıp Bilimide
Batıya bu yolla geçmişti
bu Tıp Biliminin ve Bilim adamlarının
şimdiki Tıp Bilimi ve Bilim adamlarından farkı şuydu
o zamanki her alandaki Bilim dallarıyla Tıp Biliminin
ve İslam Dininin bir arada oluşu dolayısıyla
Tıp Fakültelerinde veya yaşamın her alanında
İslami Eğitim-kültür-ahlak ve Dini literatür ile Bilimin
ve elbette Tıp Biliminin eşit seviyede hakimiyetinin
sağlanmasıyla
şimdiki gibi Din ve Bilim ayrı doneler olarak
hayata hakim olmadığından
Tıp Bilimi eğitimi alan bir Bilim adamıda aynı zamanda
Din Alimiydi ve İslami Realiteye sahip çıkar statüdeydi
Daha sonra
Bu Bilim ve Medeniyet Müslümanlardan
Batıya geçti
Ferdinant-İsabella ittifakıyla
kurulan Aragon-Castilya Birleşik
Krallığının kurulması ve Müslümanların
soy kırımla yok edilmesiyle
Avrupadaki bu İslam kültürü ve medeniyetide
ortadan kalktı
ve İslam dünyasında Bilim ve Din ikiye ayrıldı
Avrupa Bu Endülüs sayesinde Rönesans
ve her sahadaki Reformlarıyla
Bilim ve Teknolojide ilerledi
Belki Osmanlı Devleti dönemindeki
Tevhid-i Tedrisat sona erdirilmeseydi
belki yine Tıp Bilimi dersleri ile
Din Bilimi desrleri bir arada okutulabilirdi
ancak böyle olmadı
ve İslami Realite hem hayatımızdan
hemde Eğitim sistemimizden dışlanarak
Batı Tarzı eğitim ve yaşam tarzına geçirilldi
" Dinsiz Bilim kördür,Bilimsiz Din ise topaldır "
tabiriyle bizim ülkemizdede mecburen
Din Adamının Psikoloji Bilimi hakkında bilgisi olamazdı
Psikologlarında İslami Realite ile Tıp Bilimini
aynı eksende değerlendirmeside mümkün olamazdı
Batıda Nöroloji ve Psikoloji ile Din Teolojisini iyi bilen
Bilim adamları yetişti
Bizde Nöro-psikoloji Bilimi çok yaygın değildir
ve Müslümanlar ise namaz kılan Psikolog aramaktadırlar
Zamanında Kocakarı ilacları diyerek bizim Batı Tıbbı ile eğitilmiş
Tıp adamlarımız bitkisel ilaçları hastalarına yazmazken
ve yan etkileriyle ünlü Batı üretimi sentetik ilaçları yazarken
ve her kullandığımız zaman bir hastalığı iyileştirirken yan etkisiyle
başka bir hastalığa neden olan bu ilaçlar yüzünden
Batıya milyonlorca dolar öderken
Batı artık bitkisel ilaçları üretmeye başlamış
ve bizlere Alternatif Tıp ürünleri adıyla
eczanelerde satarken biz hala nelerle uğraşıyoruz
Allah c.c sonumuzu hayır etsin
Allah c.c bayanların ve özellikle evli bayanların
ebeden ve daimen yardımcısı olsun
çünkü asr-ı saadet devrinin sona erişiyle
Kadın haklarıda sekteye uğramıştır
Kadınlar erkeklerin hizmetçisi ve kölesi haline gelmiştir
Toplumda sömürülen bir materyal haline gelmiştir
Selamün aleyküm
YILDIRIM MÜCAHİT
NOT:Yukarıdaki metinler mizansen-kurgudur ve
başka bir yerden alıntı değildir